SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NAMAZ BAHSİ

<< 437 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

129 - (437) حدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك عن سمي، مولى أبي بكر، عن أبي صالح السمان، عن أبي هريرة؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: "لو يعلم الناس ما في النداء والصف الأول، ثم لم يجدوا إلا أن يستهموا عليه لاستهموا. ولو يعلمون ما في التهجير، لاستبقوا إليه. ولو يعلمون ما في العتمة والصبح، لأتوهما ولو حبوا".

 

{129}

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. Dediki: Malik'e, Ebu Bekir'in azatlısı Sümey'den dinlediğim, onun da Ebu Salih es-Semmân'dan, onun da Ebu Hureyre'den naklettiği şu hadîsi okudum: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«İnsanlar ezan İle ilk safda neler olduğunu bilseler de bunlara nâîl olmak için kur'a çekmekten başka çare bulamasalar mutlaka kur'a çekerlerdi. Namaza erken gitmekte neler olduğunu bilseler, bu hususta mutlaka yârış ederler. Yatsı ile sabah namazlarında neler olduğunu bilseler onlara emekliyerek dahî olsa giderlerdi.» buyurmuşlardır.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî biraz lâfız farkiyle «Kitâbul-Ezân» da tahrîc etmiştir. Hadîsden murâd şudur; «İnsanlar ezanın faziletini ve ecrinin büyüklüğünü bilseler de bu ecrü mükâfata vaktin darlığından yahut mescidde yalnız bir müezzin ezan okuduğu için ikinci bir ezan okumaya imkân bulamasalar onun için kurrâ çekerler ve bu ecrü mükâfata nail olmaya çalışırlar; Namazın ilk safında olan sevap ve faziletin miktarını bilseler, ona nail olmak için hep birden koşarlar; mescit kendilerine dar gelince o fazilete nail olmak için aralarında kurrâ çekerlerdi. Camiye erken gitmekde ne derece sevap olduğunu bilseler, erken gitmek için birbirleriyle yarış ederler; yatsı ile sabah namazlarında ne derece sevap olduğunu bilseler, yürüyemiyecek derecede hasta veya sakat bile olsalar sürünerek gitmeye çalışırlardı.»

 

Netekim Kadisiye harbinde bir cemâat ezan hakkında münâkaşa etmişler. Hz. Sa'dü'bnü Ebî Vakkas (R.A.) aralarında kurrâ çektirmiştir. Bâzıları buradaki ezandan murâd; Cum'â ezânıdır, demişlerse de doğrusu her namaz için okunan ezandır.

 

Ulemâ ilk safdan muradın ne olduğu hususunda ihtilâf etmişlerdir. Bâzıları: «Bundan murâd mutlak surette imamın arkasındaki safdır.» demiş; bir takımları saf değil, mescide erken gitmek olduğunu söylemişlerdir. Onlara göre mescide erken giden kimse, namazını son safda bile kılsa ilk safda kılmış sayılır. îlk safdan murâd; Boş yer kalmamak şartiyle en evvel doldurulan safdır, diyenler de vardır. Fakat bunların içersinde sahih olan kavil birincisidir. İkinci ve üçüncü kaviller hatâdır. Çünkü Arapçada «Evvel» kelimesi kendisinden önce başkası bulunmayan şeyin ismidir. Saflar içinde kendinden önce saf bulunmayan yegâne saf, imamın arkasındakidir.